Ofiste her zaman üşüyen bir kadınsanız, yalnız değilsiniz. Yeni bir araştırmaya göre, çoğu ofis binası, ortalama bir insanın vücut ısısı için rahat olacak bir sıcaklıkta tutuluyor. Kadınlar tipik olarak erkeklerden daha az vücut ısısı üretirler, bu da iş yerinde kendilerini daha soğuk hissettikleri anlamına gelir.
Termostatı ayarlamak, insanları daha konforlu hale getirmenin ötesinde faydalar sağlayabilir. Araştırmalar, ofis sıcaklığını kadınların ihtiyaçlarını daha iyi karşılayacak şekilde ayarlarsak enerji tasarrufu sağlayabileceğimizi gösteriyor. Dünya genelindeki ofis sıcaklık standartları, 1960’larda Amerikan Isıtma, Soğutma ve İklimlendirme Mühendisleri Derneği tarafından geliştirilen bir modele dayanmaktadır.
Model, hava sıcaklığı, hava hızı, bağıl nem, giyim ve vücut ısı üretimimizin metabolizmaya oranı gibi faktörleri hesaba katan termodinamik ilkelerine dayanmaktadır. Bununla birlikte, anekdot niteliğindeki kanıtlar, kadınların erkeklerden daha sık üşüdüğünü göstermektedir. Bunun nedeni, kadın vücudunun erkek vücudundan daha az ısı üretmesidir. Ortalama olarak, kadınların erkeklerden daha az kası ve daha fazla yağı vardır ve kas, yağdan daha fazla ısı üretir.
Araştırmacılar, ideal iç mekan sıcaklığını ayarlamanın bir fark yaratıp yaratmayacağını görmek için kadınların metabolizması hakkında bilgi ekledi. Hafif ofis işleri yapan 16 genç kadından oluşan küçük bir grubun metabolik hızlarını ölçtüler. 1960’lar modeli için hesaplanan standart değerlerin çok düşük olduğunu gördüler.
Başka bir deyişle, standart sıcaklıklar çok düşüktür. Bulgular, tüm çalışanların bazı binalar kadar klimaya ihtiyaç duymadığını, yani birçok binanın termostatlarını ayarlayarak enerji tasarrufu sağlayabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, standart sıcaklıkların cinsiyete ek olarak yaş, vücut tipi ve iş tipine göre ayarlanmasını önermektedir.
Bununla birlikte, çalışma küçüktür ve bulguların daha büyük bir çalışma ile doğrulanması gerekir.
Bir yanıt bırakın