Patron-çalışan ilişkileri çoğu zaman riskli olur. En iyi yöneticiler bile çalışan karşısında sinir bozucu davranışlar sergilediğinde iletişim zorluğu yaşayabilir. Ne kadar süre birlikte çalıştığınızın bir önemi yok, patronunuzun sizi anlaması sizin elinizde.
İşte patronunuzla konuşurken kaçınmanız gereken sözcükler:
Bu benim işim değil
Çoğu kişi bunu anlamakta zorluk çekiyor; ama o an patronunuz, yapılacak işin sizin olup olmadığını önemsemiyor. O sadece olabilecek en hızlı şekilde işin yapılmasını istiyor. Acelesi olmasa ya da bir bildiği olmasa; zaten kimse sizden işiniz dışında bir iş yapmanızı istemez.
Eğer böyle devam ederse istifa edeceğim
Bu tehditler büyük ihtimal istediğiniz sonucu almanıza yardım etmeyecektir. Hatta patronunuz sizi direkt olarak işten atabilir. Dikkatli olun.
Faturalarımı karşılayamıyorum
Bu durumun kesinlikle patronunuzla ilgili bir sorun değil. Bir işi en başta tüm şartlarıyla kabul etmeniz tamamen sizin verdiğiniz bir karardır ve tüm sorumlulukta size aittir.
Sadece para için buradayım
Doğru ya da değil bunu söylemek hiç de zekice bir hamle olmaz. İşini severek ve doğru yapan çalışanlar zam ya da promosyon sırasının başında yer alır. Ayrıca eğer işinizi sevmiyorsanız kendinize sevdiğiniz bir iş bulmalısınız.
Bu benim suçum değil
Bir şeyler yanlış gittiğinde bundan kaçmak yerine kendinize bunu nasıl düzeltebileceğinizi sorun ve sorunun üstüne yoğunlaşın.
Eski patronum daha farklı çalışıyordu
Eski çalışma arkadaşlarınız ya da patronunuz hakkında konuşsanız da bu bilgiyi vermek çok gereksiz bir durum. Şimdiki patronunuzun yeni bir çalışma şekli için her türlü hakkı vardır.
Yapamam
Aslında ‘yapamam’ sözcüğünü tamamen hayatınızdan atmalısınız. Ama özellikle patronunuz sizden bir şey istediğinde bu sözcüğü kullanmayın. Sürekli elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalısınız.
Hatalısınız
Çoğu kişi hatalı olduğunu duymak istemez, özellikle de patronlar. Bunun yerine; “yanılıyor olabilirim; ama bence şöyle yapabiliriz” gibi cümleler kurarsanız, bu patronunuzu rencide etmez aksine böyle yaparak, onun ilgisini üstüne çekersiniz.
Kusura bakmayın, geç kaldım. Çünkü …
Patronlar, o çünkü kısmından sonrasını pek önemsemezler. Bu yüzden geç kalacağınız zamanlarda patronunuzu arayarak, haber verirseniz, (geçerli bir sebep oldukça) hoş karşılama ihtimalleri oldukça yüksektir. Ama siz olan olduktan sonra patronunuzla konuşursanız, o konuşmanın sonunun iyi bir şekilde bitme ihtimali oldukça düşüktür.
Bir yanıt bırakın